Covid 19 Online video pazarını büyütecek.
Salgın herkesi evlerine kapattı. Evde geçirilen süre ile doğru orantılı olarak ekran başında geçirilen sürede ciddi artış gösterdi. Dahası, bu ekran kullanım süresinden büyük pastayı da online video siteleri almış gibi görünüyor. Bu payın 2021 ve 2022 yılında daha da artacağı tahmin ediliyor. Google’ın yaptığı bir açıklamaya göre 2022 yılında tüketiciler tarafından kullanılan internet trafiğinin %80’nin online videolardan oluşacağı yönünde bir tahmin var.
Daha da önemlisi, pandemi sebebi ile evde geçirilen sürenin artışı kullacıların ekran deneyimini de tersine çevirecek gibi görünüyor. Araştırmalara göre geçmiş dönemlerde, video tüketimi ev dışındaki alanlarda büyüme gösterdiği için mobil ekranlardaki izleme miktarında ciddi artış gözleniyordu. Buna karşılık evde geçirilen zaman ve konfor beklentisi sebebi ile online video tüketiminde, Tv kullanımının ciddi artacağı ön görülüyor. 2020 Mart ayında TV YouTube uygulamalarından gerçekleşen izlenmelerin bir önceki yıla göre %80 artışta olduğu görülüyor. Netflix tarafında da çeyrek bazında (2020’nin 1. çeyreğinin 2019’un 1. çeyreğine göre) yeni üye sayısında neredeyse %100 geçmiş durumda. Dahası Netflix yaptığı açıklamalarda 2021’in ilk çeyreği itibari ile 10 dakika altında içerikler üreterek YouTube ve diğer platformların pastasına göz diktiğini de cüretkar bir şekilde açıklamış oldu.
Çerez odaklı yapıdan dijital davranış odaklı yapıya geçiş
Dijital pazarlamanın ya da veriye dayalı pazarlamanın en önemli dostu çerezler oluyor. Yani hedef reklam tüketicisinin reklama tıkladığı andan sonra olanları takip etmenizi sağlayan mekanizma üzerine her şeye kurgulanıyor.
Fakat müşterinin dijital dünyayı deneyimleme şekli çok ciddi değişti. Artık cihazlar arasında, tarayıcılar arasında ya da arama motorları arasında çok paydaşlı ve disiplinli bir kullanım gerçekleşiyor. Bu davranış tarzı da pazarlamacının veri akışında ciddi kopmalara sebep oluyor. Dahası devletlerin ya da platformların çerez politikalarındaki ciddi değişiklikler ve kullanıcıların gizlilik kaygıları sebebi ile çerezlerin önümüzdeki dönemde değerini kaybetmeye başlayacağını göreceğiz.
Çerezler ve türevi benzer araçların değerinin kaybetmesi ile birlikte old fashion olarak tabir edilen “”müşteri deneyimi” ve “müşteri yolcuğu” kavramlarının dijitalize olmuş yapılarının çözüm olacağını görmeye başlayacağız. Her müşterinin ya da müşteri segmentinin satın alma paterni üzerinden pazarlama faaliyetleri şekillendirilmeye çalışılacak. Bu konuda davranış bazlı, etiket temelli vb. bir çok yapının kullanılacağı bir dönem bizi bekliyor olacak.
Dijital pazarlama uzmanlarının dönüşmesi gereken bir dönem onları bekliyor.
Veride Etik Önceliğinin Artışı
Pandemi'nin yoğun olarak hissedildiğini 2020 yılında tüketici çözümü online’da bulmaya çalıştı. Gerçek hayattaki bütün alışkanlıkların dijital karşılıklarının çok ciddi büyümeler yaşadığı bir yıl yaşadık. Bir çok dijital çözümün ve e-ticaretin ciddi büyümeler yaşadığı bir yıl oldu. Bu büyümenin, tüketicinin dijital dünyaya güveninin bir kanıtı olmadığını herkes çok ciddi şekilde biliyor. Tüketici ihtiyaçlarını karşılarken, verilerinin (kişisel ya da iş) güvende olup olmadığından hala emin değil. Bu güvensizliğini, bütün davranışlarından kolayca okuyabilmek mümkün. Bütün markalar bu durumun farkında. Fakat hala bir çok markanın yapılması gerekeni nasıl yapacağı ile ilgili gündemlerinin zayıf olduğuna şahit olduk ve olmaya devam ediyoruz. Fakat bu durum karşısında tüketicinin ciddi cezalar verdiğini gören markaların 2021 içinde veri etiği için ciddi adımlar atacağı ya da atması gerektiğini farkettiği bir yıl olacak.
Tüketicinin hassas olduğu verilerin korunması konusunda ciddi gelişmelere şahit olacağımız bir yıl bizi bekliyor. bu noktada devletlerin ya da otoritelerin adım atmasını bekleyip bu adımlara göre kendilerini konumlanamayacak markaların ciddi hata yapacakları hakkında uyarmak isterim.
Mahremiyetin duygusunun dijital dünyada fark edildiği bir yıl bizi bekliyor.
Duyarlı Tüketici > Dijital değer dönüşümü
Global ölçekte gerçekleşen sosyal kriz tüketiciyi, oldukça dönüştürdü. Çok uzunca süre eve kapanmak, sosyal olarak ciddi mesafeler koymak, kısıtlı ekonomik kaynaklar ya da ekonomik kaygılar ile ile başa çıkmak; buna rağmen devam eden savaşlar, silah anlaşmaları, mülteci akınları, siyahilere karşı ırkçı hareketler, özgürlük kısıtlayıcı hareketler vb. bir çok şey… Bunlar yetmezmiş gibi küresel ve ulusal ölçekte devleşen markaların pazarlama dünyasını boğuyor, tıka basa dolduruyor olması tüketiciyi boğdu, yordu; daha duyarlı, hassas ve kırılgan hale getirdi.
Karantina ortamında kendi oyalamak için video izlemek gibi basit istekleri olan kişilere bin bir bahane uydurarak indirim, promosyon vb. push marketing faaliyeti yapan markalar için orta ve uzun vadede kazanamayacağını söyleyebiliriz. Dahası yapılan araştırmalar bu reklam bombardımanının tüketici tarafında taciz ve zorbalık olarak algılandığı yönünde.
Bu durumun farkına varıyor olup dijital pazarlama süreçlerini daha doğru ortaya koymaya çalışanların kazanacağı bir yıl olacağından eminim. Bu noktada, yayıncılar, reklam verenler ve içerik üreticilerini bu değişimden etkileyecek. Dijital dünyada sadeleşmenin, niteliğin ve değerlerin ön plana çıktığı bir yıl olacak. Bu noktadaki fiktif kayıpların, üretilen büyük değerin farkına varılıp, yeni metrik setleri ile ölçümlenebilir olması, dijital değer dönüşümünü sağlam zeminlere oturtacak.
Comments