Savunma sanayii, bir ülkenin bağımsızlık ve güvenlik açısından kritik bir sektör. Türkiye, bu alanda son yıllarda önemli adımlar attı ve ciddi ilerlemeler kaydetti. Ancak, büyük projeler ve mühendislik başarıları elde etmiş olsak da, ürün yönetimi (product management) konusunda hâlâ göz ardı ettiğimiz önemli eksiklikler var. Bu eksikliklerin giderilmesi, Türkiye’nin savunma sanayinde uluslararası alanda daha rekabetçi hale gelmesi açısından oldukça önemli.
1. Ürün Yönetimi ve Savunma Sanayindeki Önemi
Ürün yönetimi dediğimizde sadece teknolojik gelişmelerden değil, bir ürünün kullanıcı ihtiyaçlarını karşılama, pazarda konumlanma ve ürünün tüm yaşam döngüsünün stratejik olarak yönetilmesinden bahsediyoruz. Bu, savunma sanayinde genellikle gözden kaçırılan bir süreç. Proje yönetimine odaklanmakta başarılıyız, ama ürün geliştirme süreçlerimizde iterasyon ve kullanıcı geri bildirimlerine dayalı ürün iyileştirme mekanizmalarını tam anlamıyla oturtamıyoruz.
2. Türkiye Savunma Sanayiindeki Ürün Yönetimi Eksiklikleri
Türkiye savunma sanayi projelerinde karşılaştığımız temel ürün yönetimi eksikliklerini birkaç başlık altında toplayabiliriz:
a. Kullanıcı Geri Bildirimi ve İteratif Gelişim Eksikliği
Projelerimizde, sahadan gelen geri bildirimleri dikkate alarak ürünü iyileştirme süreci genellikle yeterince güçlü değil. Geliştirilen ürünler uzun süreli planlara dayalı olsa da, ürünün kullanıcı tarafından test edilip, geri bildirimlerle iyileştirilmesi kısmında yetersiz kalıyoruz.
Örnek: Altay Tankı projesi buna çok iyi bir örnek. Sahada yapılan testlerden sonra ciddi modifikasyonlara ihtiyaç duyuldu ve bu da projeyi geciktirdi. Eğer ürün geliştirme sürecinde iteratif bir yapı kurulsaydı, bu sorunlar çok daha erken aşamalarda çözülebilirdi. https://www.savunmasanayist.com/testleri-devam-eden-yeni-altay-tankinda-son-durum/
b. Pazar ve Müşteri Analizinin Yetersizliği
Savunma sanayi projeleri çoğunlukla devlet tarafından finanse ediliyor ve yerel operasyonlara yönelik oluyor. Ancak global pazarlara açılmak için, uluslararası müşteri gereksinimlerine de cevap verebilecek ürünler geliştirmemiz gerekiyor.
Örnek: Hürkuş uçağı bu anlamda iyi bir örnek. Yerel operasyonlar için optimize edilmiş bir ürün olmasına rağmen, uluslararası pazarda yeterli ilgiyi göremedi. Pazar ve müşteri gereksinimlerine dair daha derinlemesine analizler yapılsaydı, Hürkuş’un global pazardaki konumu çok daha güçlü olabilirdi.
c. Agile ve Lean Metodolojilerin Eksikliği
Türkiye’de savunma sanayi projeleri genellikle daha hiyerarşik ve bürokratik bir yapıya sahip, bu yüzden Agile veya Lean gibi esnek metodolojilerin uygulanması zor oluyor. Bu durum, ürünlerin geliştirme sürecini yavaşlatıyor ve değişen kullanıcı taleplerine hızlı yanıt verilmesini zorlaştırıyor.
Örnek: ROKETSAN’ın bazı füze projelerinde, müşterilerin değişen taleplerine yeterince hızlı yanıt verilememesi ve projelerin uzaması buna iyi bir örnek. https://www.defensenews.com/global/europe/2021/07/20/turkeys-rocket-maker-expands-portfolio-amid-growing-interest/
d. Müşteri Deneyimi ve UX/UI Tasarım Eksikliği
Savunma sanayinde kullanıcı deneyimi genellikle mühendislik çözümlerinin arkasında kalıyor. Ürünün saha koşullarında kullanım kolaylığı, kullanıcı dostu arayüzler ve ergonomik tasarım gibi unsurlar yeterince dikkate alınmıyor.
Örnek: ASELSAN’ın haberleşme sistemleri, mühendislik açısından ileri düzeyde olsa da, kullanıcılar saha koşullarında bu sistemleri kullanırken zorluk yaşıyorlar. Bu durum, ürünün tasarım ve kullanım kolaylığı açısından eksik olduğunu gösteriyor. 3. Global Başarılar ve Türkiye İçin Alınacak Dersler. https://www.defensenews.com/industry/2020/06/25/turkish-defense-firm-aselsan-focuses-on-export-strategy/
Dünyadaki başarılı savunma sanayi projelerine baktığımızda, ürün yönetimi süreçlerinde çok daha esnek ve müşteri odaklı bir yaklaşım görüyoruz.
a. Lockheed Martin F-35 Geliştirme Süreci
Lockheed Martin, F-35 projesinde iteratif geri bildirim süreçlerine dayanan Agile yaklaşımlar kullanarak büyük başarı elde etti. Kullanıcı geri bildirimleri projenin her aşamasında dikkate alındı ve ürün sürekli olarak geliştirildi.
b. Boeing Müşteri Odaklı Ürün Geliştirme Stratejisi
Boeing, askeri projelerde müşteri geri bildirimlerine büyük önem veriyor ve bu strateji sayesinde global pazarda önemli bir konuma sahip. Boeing’in bu yaklaşımı, ürün yönetimi süreçlerinin nasıl müşteri odaklı yapılması gerektiğine dair önemli bir ders veriyor.
4. Sonuç: Türkiye Savunma Sanayiinde Ürün Yönetiminin Geleceği
Türkiye savunma sanayi, mühendislik ve teknoloji anlamında son yıllarda büyük adımlar attı. Ancak, global pazarda daha rekabetçi olabilmek için ürün yönetimi metodolojilerini geliştirmemiz gerekiyor. Agile ve Lean yaklaşımlarını benimseyen, kullanıcı geri bildirimine dayalı iteratif süreçlerle sürekli geliştirilen, müşteri odaklı bir ürün yönetimi stratejisi benimsemek, Türkiye’yi dünya çapında bir savunma gücü haline getirebilir. Bu adımlar, sadece yerel pazarda değil, uluslararası alanda da lider konumuna gelmemizi sağlayacaktır.
Gelecek Yazılar: Savunma Sanayindeki Diğer Stratejik Alanlar
Bu yazıda Türkiye savunma sanayiindeki ürün yönetimi eksikliklerine odaklandık. Ancak, savunma sanayinin stratejik diğer alanlarını da incelememiz gerekiyor. İlerleyen yazılarda, Türkiye’nin savunma sanayinde inovasyon yönetimi, tedarik zinciri optimizasyonu, yapay zeka ve otonom sistemlerin entegrasyonu gibi konulara değineceğiz. Ayrıca, global trendleri nasıl yakalayabileceğimizi ve bu trendlerin Türkiye savunma sanayine nasıl entegre edilebileceğini ele alacağız.
Comments