top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıGökhan Avcı

X kuşağı artık 50 yaşını geçti – Gökhan Avcı


yaşlı bir çift

Hep kolayımıza gidiyor; kuşakları ayırmak, müşterileri segmente etmek, ürünleri kategorize etmek vb… Tarih kitaplarında sıkça duyduğumuz gibi “böl parçala ve fethet”. “Fetih et” tabi biraz şiddet ve kötü niyet barındırsada biz marketincilerin yaptığı, daha çok “anlama” ve “keşfetme” ölçeğinde fetihlerden ibaret oluyor.


 Dolayısıyla bu yüzden insanları segmente ediyoruz, nesillere ayırıyoruz. Modern tarih yazılmaya başladığı dönem öncesinde böyle bir durumun olduğunu düşünüyor musunuz?

Hiç sanmam…


Enteresan olan şey; çok yakın geçmişte X, Z, Y diye konuştuğumuz kuşaklardan X kuşağı 50 yaşı geçeli baya oluyor. Y ve Z kuşakları da arkasında takip ediyor. Aslında genel olarak tanıdığımız bu kuşakların alışkanlıkları, yaklaşımları, karar alırken değerlendirme yöntemlerinde bir değişiklik “yok” olarak kabul ediliyor. Siz de böyle olduğunu düşünüyor musunuz?



 Aslında çok fazla değişiklik oldu ve olmaya da devam ediyor. Eğer sadece kuşak olarak değerlendirirsek bu kuşaktaki kişilerin hala Britney Spears dinleyerek düşük bel pantolon giymeleri gerekirdi. Ama bu insanların hayatı çok değişti.  Eğer bu kişilerin mensup oldukları kuşaklar için tanımlanan stereotype’ları okumaya çalışırsanız büyük bir yanılgıya düşeceğinizden emin olabilirsiniz. Bu genişletilmiş tanımlamalar her dönem kendini güncelleyen bir devingenliğe sahiptir. Dolayısı ile her müşterinin bizim için bir yaşam döngüsü olduğunu ve bu döngü içinde her zaman anlamlandırılabilir bir hareketliliğe sahip olduğunu unutmayın. 50 yaşını geçen X jenerasyonu, çocuk sahibi oldu, işinden kovuldu, kariyerinde ilerledi, yeni jenerasyonlar ile etkileşti, sağlık durumunda problemler çıkmaya başladı, krizler ile savaştı vb. bir çok farklılık ile dönüştü, değişti.


 Eğer stereotypeların ötesine geçerek, persona bazında bu tüketicilerin hayatlarını anlayarak, yaşadıkları dönüşümleri ayakları yere basar şekilde ön görebilirseniz hem tüketici hem de üretici ölçeğinde mutluluk ve başarıya erişmek mümkün olacaktır.


 Genel sterotypelara baktığınızda, “X“ jenerasyonunun, “Y” ve “Z” jenerasyonlara göre dijital yetenekleri çok zayıf olduğunu herkes bilir. Acaba bu doğru mu?


Maalesef değil…


Araştırmalar, 50 yaşının üzerindeki tüketicilerin dijital kullanım alışkanlıklarının oldukça değiştiğini gösteriyor. Pes research center’ın ABD’de yaptığı bir araştırmada 55 yaş üzeri tüketicilerin (ki bunlar X kuşağı bile değil, baby boomer’dır) %80’inin interneti aktif olarak kullandığı sonucu çıkmış.  Hatta bu kitlenin %86’sının her gün internette 6 saatten fazla zaman geçirdiklerini paylaşıyor. %82’si de cep telefonlarını ellerinden düşürmüyormuş.


 Özellikle X jenerasyonu olarak adlandırılan kişilerin dijital dünyada çok aktif olmalarının altında yatan en büyük üç etmenin; yakın çevrelerinden güncel haberleri alabilmek, genç insanların dışladığı ihtiyarlardan olmadıklarını göstermek ve gündelik hayatlarını (sağlık, eğlence, finan) kolaylaştırmak ve kaliteli hale getirmek olduğunu paylaşıyorlar.


 Türkiye olarak batıdaki birçok yeniliği dünyanın birçok ülkesinden çok daha sıkı ve hızlı bir şekilde hayatımıza soktuğumuza çoğu zaman şahit oluyoruz. Bu noktada Türkiye özelinde yapılmış derinlemesine bir araştırma olmasa da etrafımızdaki gözlemler neticesinde; torunu ile her akşam görüntülü konuşan, faturaları banka uygulamalarından ödeyen, her gün onlarca haberi WhatsApp gruplarından paylaşan ya da zoom üzerinden hasret gideren bir çok yaşlı ya da orta yaşlı kişi görmek mümkün.


 Siz siz olun müşterin şekillendirdiği bütün iş süreçlerinizi ve çıktılarınızı geçmişten daha devingen ve adaptasyon yeteneği yüksek hale getirmeye gayret edin. Çünkü değişimi kendisi olan tüketiciler artık daha hızlı hareket ediyorlar ve daha karmaşıklar….

Bu yüzden gözlerimizi açık tutalım…

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page